5 Haziran 2009 Cuma


AŞIK ABDULVAHAP KOCAMAN
Avdulvahap Kocaman : Daha önce Adana'ya sonra Osmaniye'ye bağlı Kadirli ilçesinin Avluk köyünde dünyaya gelir. O, adını soyadını, doğum yerinin Avluk, Avluk'un yeni adının da Koçlu olduğunu aşağıdaki dörtlükle açıklar .
Yoksulluk elinden halim pek yaman
Olamazlar benim gibi kodaman
Adım Abdulvahap soyum Kocaman
Koçlu Köyü denen vilayetim var
4 ayrı mezradan oluşan Koçlu ( Avluk ) ; doğusunda Göztaşı ( Nürfet) ve Oruçbey, batısında İlbistanlı ve Kösepınarı, kuzeyinde Yoğunoluk, güne­yinde ise Karakütük köyleriyle çevrilidir.Kadirli'nin kuzeyine düşen Koçl1' dağlık ve dağınık bir yerleşime sahiptir.Geçim kaynağı çiftçilik ve hayvancılık tır. Denizden yüksekliği 200 metre, son sayımlara göre nüfusu 1071, hane sa­yısı 151 dir. Diğer köyler gibi burada da şehire göç, köy nüfusunu olumsuz yönde etkilemiştir.
Köyde okuma oranı da oldukça yüksektir.Koçlu (Avluk ); telefon elektrik ve su gibi şehir nimetlerinden nasibini alan ve Abdulvahap Kocaman gibi ünlü birini yetiştiren şanslı köylerden biridir.Kadirli'ye uzaklığı 23 km. olup yolu asvalttır.Koçlu'nun Derviş Paşa iskânında yerleşim merkezi olarak bilinmesi 1865 yılından daha önce kurulduğunu ortaya koymaktadır. Kocaman, Avluk'un şehir nimetlerine sahip olduğunu bir dörtlüğünde şöyle dile getirir:
Yeni fehmeyledim sağ ile solu
Bilmeye çalıştım gittiğim yolu
Kırk mağazam var rüzgârla dolu
Avluk Dağlan'nda saltanatım var
Avluk'un dağ köyü olduğunu da şu dörtlüğüyle anlatır.
Dağlar eteğinde şirin köyümü
Öyle özledim ki tarif edemem
Ağaçlar içinde güzel evimi
Öyle özledim ki tarif edemem
Daha önce yapılan tespitlerde Abdulvahap Kocaman'ın doğum tarihi­nin 1934 yılı olduğu görülmektedir.Kendisi akranlarıyla bu meseleyi tartışdı-ğında doğum tarihinin 1930 olduğunu, askere geç gitmesini sağlamak amacıy­la babasının küçük yazdırdığını söylemektedir.Ama onun resmi kayıtlardaki doğum tarihi 1934 tür
O, şiirlerinde tapşırırken hiç mahlas kullanmamıştır.Onun için herkes şiirlerinden adını ve soyadını bilir:
Yoksulluk elimden halim pek yaman
Olamazlar benim gibi kodaman
Adım Abdulvahap soyum Kocaman
diyerek adının Abdulvahap soyadının da Kocaman olduğunu özlü bir şekilde ifade eder.
Kendisiyle yaptığımız söyleşide ; adının neden Abdulvahap olduğu konusunda bilgisinin olmadığını,ama heybetli bir ad olduğunu,"Adım da ken­dim gibi heybetlidir " diyerek yeniden dünyaya gelse aynı ismi alacağını söy­lemiştir. Kocaman soyadını ise : Baba tarafının çok iri yapılı olduğunu, onun için Kocamanlı denildiğini, soyadmın da buna izafeten verildiğini söylemek­tedir.
NASIL KURTARDIK
İstiklâl Harbi'nde biz bu vatanı
Başı başa vere vere kurtardık
İnanmazsan git konuştur atanı
Kara günler göre göre kurtardık
Hiç unutma emeğini Ata'nın
Deden yok mu senin şehit yatanın
Bütün çevresine nurlu vatanın
Cesetten ağ öre öre kurtardık
Türk kadını koştu kazma kürekle
Mermi çekti kucağında bebekle
Kara barut ile dolma tüfekle
Topa karşı dura dura kurtardık
Devletlerle açılmıştı aramız
Döğüşmekten başka yoktu çaremiz
İlâçsız doktorsuz kendi yaramız
Gömlek yırtıp sara sara kurtardık
Pes etmedik devletlerin birine
Nöbet tuttuk subayından erine
Top, tüfek, mermi ve süngü yerine
Değneğinen vura vura kurtardık
Sırrımızı yad ellere açmadık
Candan geçtik yurdumuzdan geçmedik
Kurşundan, süngüden dönüp kaçmadık
Göğsümüzü gere gere kurtardık
Yedi iklim, dört köşede, her yanda
Kim duymamış Türk'ü ulu cihanda
Kars'ta, Erzurum'da, Bitlis'te, Van'da
Yüz bin şehit vere vere kurtardık
Mehmetçik çarığı çekti sılada
Kaldı düşmanların başı belâda
Sakarya, İnönü, Çanakkale'de
Nice çember yara yara kurtardık
Girmek isteyeni sokmadık yurda
Set olduk döğüştük kıyıda kenarda
Afyon'da, İzmir'de, Dumlupınar'da
Üçer beşer kıra kıra kurtardık
Bu Kocaman Türk'ün aslı nereli
Fatih, Yavuz, Alparslanlar sıralı
Hedefimiz Akdeniz'dir ileri...
Domuzları süre süre kurtardık
Âşık Abdülvahap Kocaman
*****************

Türklüğün Destanı
Türk çocuğu budur sana hitabım
Seni yoktan yaratandan örnek al
İkra diyor, oku benim kitabım
Oku, öğren,sen Kur’an’dan örnek al
O kahraman ecdadından, atandan
Tarih boyu kan dökülen vatandan
Cephede kefensiz şehit yatandan
Vatana can veren candan örnek al
Sene bin yetmiş bir, mevsim de yazdı
Atı kırdı, elbisesi beyazdı
Gün cumaydı, kıldırdığı namazdı
Malazgirt’te Alpaslan’dan örnek al
Edirne’de büyük toplar döktüren
Öküzlerle İstanbul’a çektiren
Koca Bizans surlarını yıktıran
Fatih Sultan Mehmet Han’dan örnek al
Bizim idi Acemistan, Gürcistan
Bulgaristan, Yunanistan, Türkistan
Türklüğü eyleyen dillere destan
Sen Kanunî Sultan Süleyman’dan örnek al
Kırım, Kafkas, Varna ile Çaldıran
Cephelerden cephelere saldıran
Türk’ün şeref bayrağını kaldıran
Yavuz benim kahramandan örnek al
Altaylar’dan Viyana’yı kuşatan
Dünya nizamını kurup yaşatan
Plevne’den Gazi Osman Paşa’dan
Tarihe bak şu destandan örnek al
Aynı ırksın, aynı kanun, aynı soy
Aynı dilden, aynı dinden, aynı boy
Gel oğlum elini vicdanına koy
Ulubatlı er Hasan’dan örnek al
Yılmadan döğüşen dört bir cephede
İstiklal Harbi’nde Kocatepe’de
Türk çocuğu hiç kalmadan şüphede
Atam gibi kumandandan örnek al
Ben bir Türk’ün benim ecdadım
Ülkümün uğrunda ölmektir muradım
Ben beni vatana kurban adadım
Abdulvahap Kocaman’dan örnek al
Âşık Abdülvahap Kocaman

0 yorum:

Yorum Gönder