5 Haziran 2009 Cuma

Adana'lı olup 44 yaşındaydı. Evli ve beş çocuk annesiydi. Halk türküleri ses sanatçısıydı. Ülkücü Hareketin şölen ve gecelerinde kitleleri çoşturan türküler söylüyor, ayrıca plak, kaset ve sahne çalışmalarına devam ediyordu.
Adana MHP İl Kadınlar kolu başkanıydı. 16 Ağustos günü, sabahleyin Sucuzade mahallesindeki evine baskın düzenleyen komünist militanlar tarafından vurularak ağır yaralandı.
Uzun müddet tedavi görmesine rağmen kurtarılamayarak Ankara Gülhane Askeri Hastahanesinde şehit düştü. Cenazesi, Adana Karşıyaka Asri Mezarlığı'na defnedildi.
Kızıl katillerin katlettiği gerçek bir “Türk Anası”, “Bozkurt Anası” idi. Yeni doğmuş bir bebeğin ağzına anası, nasıl öz sütünü sağarsa, nasıl kulağına öz diliyle ninniler fısıldarsa, ....



Mürüvvet Ana da öyle; benim kuşağımdaki her Ülkücünün şuuraltına, Ülkücü Hareket’in milli benlik davasını türküleri, ağıtları, marşları ile nakşetmiş Ülkücü Anası idi. Onu, en güzel şekilde yine kendi dilinden bir türkü tarif eder:
Türk’ün Töresi’ne sahip çıktınız,
Yanınızda kalmak gurur veriyor.
Kekilli’yim, Bozkurt Anası derler,
Size ana olmak gurur veriyor.
Ülkücülerin tertiplediği bütün şölen ve toplantıların baş misafiri idi. Onun Hilmi Şahballı ile birlikte verdiği konserler, sadece müzik ziyafeti değil; aynı zamanda bizlerdeki kahramanlık ruhunun yeniden canlanışına vesile, ne ve nasıl olmamız gerektiği yolunda nasihat, sevinç ve acılarımızın paylaşıldığı bir aile meclisiydi. Ağlar ağlatır, coşar coştururdu.
Ben bir Türk Anası’yım, Mürüvvet adım,
Tarihteki Kara Fatma olaydım.
Evvelallah Ülkücülük muradım,
Çağrınıza gelmek onur veriyor.
Adana MHP İl Kadın Kolları Başkanı’ydı. 16 Ağustos günü komünist militanların silahlı saldırısına uğrayarak ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastahanede can güvenliği olmadığı için şahadetinden evvel Adana Askeri Hastahanesi’ne nakledildi. Orada bir başka şehidimiz Mehmet Turan Seçkin ile beraber son yolculuğa hazırlanırlarken (1991 de o da rahmetli olan) Adana İl Başkanı Faruk Akkülah ziyaretlerine gittiğinde durumu ümitsiz görünüyordu. Nihayet, 12 Eylül 1980 günü ilahi çağrıya tabi oldu.
Komünizmi sokman öz yurtlarıma,
Canım kurban olsun siz mertlerime,
Kolum yastık olsun Bozkurtlarıma,
Yolunuzda ölmek onur veriyor.
Bugün onun çocukları, hala analarından aldıkları Ülkücü terbiye ve şuurla onun yolunda inançla ilerliyorlar. Ondan kalan milli ruhla dolu kasetler, hala yeni yetişen Ülkücülere yol gösterecek muhteva ve vasıftadır.
Haber verin Bozkurtlarım gelsinler,
Azdı yaralarım merhem olsunlar,
Moskof uşağından hesap sorsunlar,
Soracağız bir gün, imanımız var.
Anadolu, Kırım, Kafkas, Türkistan,
Bağrımda yazılı bir ulu destan,
Kerkük, Kıbrıs, Batı Trakya, İran,
Alacağız ahd ü peymanımız var.
Esir Türk ellerine özel bir ilgisi vardı. Türkülerinde onların acılarını dile getirir, Türklük davasının tek savunucusu ve takipçisinin Ülkücü Gençler olduğuna inanırdı. Bir ağıtında Kırım Türklerinin acıklı halini şöyle dile getirmişti:
Kırım’dan gelmişim halimiz harap,
Türk esir olur mu, ettiler turap,
Tek ümidim onda kaldı ey ulu Yarap,
Aramaya geldim Başbuğum nerede, TÜRKEŞ’ im nerde..?
Türk radyosu çalan yeri basarlar,
Turancıyım desem, kurşun sıkarlar,
Hep ağlatıp boynumuzu bükerler,
Anlatmaya geldim Başbuğum nerede, TÜRKEŞ’ im nerde..?

Bir başka aleme uğurladığımız şehit Anamızın ruhu şad olsun.

0 yorum:

Yorum Gönder